SCHENGEN VİZESİ

AVRUPA BİRLİĞİ SCHENGEN VİZESİ

Schengen Vize Bilgisi

Schengen nedir?

Schengen, Avrupa ülkelerinin çoğunu kapsayan AB pasaportsuz seyahat bölgesini ifade eder. Dünyadaki en büyük serbest seyahat bölgesidir.

Schengen Vizesi nedir?

Schengen vizesi, Schengen Bölgesi’ne üye devletlerden herhangi birine seyahat edenlerin seyahat başına turizm veya iş amaçlı 90 güne kadar kalmasına izin veren kısa süreli bir vizedir.

Schengen vizesi Avrupa için en yaygın vizedir. Vize sahiplerinin herhangi bir Schengen Bölgesi dahilinde serbestçe seyahat etmesine ve Schengen üyesi ülkelerden herhangi birinden dönüş yapmasına izin verir. Schengen Bölgesi içinde gümrük kontrolleri yoktur.

Ancak, Schengen üyesi ülkelerden birinde 90 günden fazla süre boyunca okumayı, çalışmayı veya yaşamayı planlıyorsanız Schengen Vizesi yerine bu Avrupa ülkesinin ulusal vizesine başvurmanız gerekir.

2019 yılında 15 milyondan fazla insan Avrupa’da seyahat etmek için Schengen vizesini kullandı.

Kim Avrupa’ya Giriş İçin Vizeye İhtiyaç Duyar?

Schengen üyesi ülkelerle serbest vize anlaşmasına henüz dahil olmayan tüm üçüncü ülke vatandaşlarının Avrupa’ya seyahat etmeden önce vize alması gerekir.

Schengen üyesi ülkelerden birine seyahat etmek için Schengen Vizesine ihtiyacınızın olup olmadığını kontrol etmek için vatandaşlarının AB’ye seyahat etmeden önce Schengen Vizesine başvurması gereken ülkelerin listesi burada sunulmuştur.

AB Vatandaşı Olmayanlar İçin Seyahat Belgeleri ve Giriş Gereksinimleri

Vizeden muaf olup olmadığınıza bakılmaksızın AB/Schengen ülkesi vatandaşı değilseniz giriş yapmanıza izin verilmesi için giriş yaptığınız Schengen gümrük kapısında birçok belge sunmanız gerekecektir.

Schengen Bölgesi’ne giriş yaparken sunmanız gereken belgeler şunlardır:

  • Geçerli Pasaport. Son 10 yıl içinde düzenlenmiş olması ve AB’den çıkmayı planladığınız tarihten sonra en az 3 ay geçerli olması gerekir.
  • Schengen Vizesi. Vize zorunluluğu olan bir üçüncü ülke vatandaşıysanız.

AB/Schengen gümrük görevlileri sizden, yeterli para, konaklama belgesi, ne kadar kalmayı planladığınız, gidiş-dönüş uçak bileti, giriş amacınız, seyahat sigortası, davetiye mektubu vb. diğer bilgi ve belgeleri de isteyebilir.

Schengen Bölgesi’ne giriş yaptığınızda gümrük görevlisinin pasaportunuza giriş damgası vurduğundan lütfen emin olun. Bu damga yoksa ceza ödeyebilir veya gözaltına alınabilirsiniz.

Hangi Avrupa Ülkeleri Schengen Vizesi Düzenler?

Schengen Bölgesi, üye ülke vatandaşlarının pasaport ve gümrük kontrolünden geçmesine gerek kalmadan bölge içinde serbestçe seyahat etmesine izin veren Schengen anlaşmasını imzalamış 26 ülkeyi kapsar.

Schengen Bölgesi’nin her üye ülkesi Schengen vizesini düzenleyebilir.

Schengen Bölgesine Üye Ülkeler

  • Belçika
  • Avusturya
  • Çek Cumhuriyeti
  • Danimarka
  • Estonya
  • Finlandiya
  • Fransa
  • Almanya
  • Yunanistan
  • Macaristan
  • İzlanda
  • İtalya
  • Letonya
  • Litvanya
  • Lüksemburg
  • Malta
  • Hollanda
  • Norveç
  • Polonya
  • Portekiz
  • Slovakya
  • Slovenya
  • İspanya
  • İsveç
  • İsviçre
  • Lihtenştayn

Avrupa’da Kısa Süreli Ziyaretler İçin Schengen Vizesi Türleri

Bu bölgede bulunan bir veya daha fazla Avrupa ülkesini aşağıdaki nedenlerden dolayı ziyaret etmeyi planlıyorsanız Schengen Vizesine başvurmanız gerekir:

  • İş amaçlı.
  • Arkadaş ve aile ziyareti.
  • Turizm ve tatil.
  • Kültürel ve spor etkinlikleri.
  • Havalimanı transit ve gemiyle transit geçişler.
  • Resmi ziyaret.
  • Tıbbi nedenler.
  • Kısa süreli eğitim ve araştırma amaçlı.

Schengen ülkelerini ziyaret etme nedenlerinize, ziyaretlerinizin sıklığına bağlı olarak Schengen konsolosluğu size tek girişli vize, çift girişli vize veya çok girişli vize düzenleyebilir.

Tek girişli vizenizin geçerlilik süresi, vize başvuru formunuzda belirttiğiniz Schengen Bölgesi’nde kalacağınız gün sayısına ve size Schengen vizesini düzenleyen konsolosluğun kendi kararına bağlıdır.

Sık seyahat eden biriyseniz 5 yıla kadar geçerli olan AB vizesini almak için başvurabilirsiniz, ancak Avrupa için 5 yıla kadar geçerli olan çok girişli vizeniz olsa bile Schengen Bölgesi’nde 180 günlük dönemde 90 günden fazla kalamayacağınızı unutmamalısınız.

Avrupa’ya Giriş Yapmak İçin Vizeye Nasıl Başvurulur?

Avrupa’ya seyahat etmek için Schengen Vizesine başvurmak için öncelikle seyahat nedeninize ve uyruğunuza bağlı olarak bir vizeye ihtiyaç duyup duymadığınızı öğrenmeniz gerekir.  Vize almanız gerekiyorsa o zaman seyahat planınızı, Schengen Bölgesi’nde kaç gün kalmayı planladığınızı, ziyaret edeceğiniz ülkeler (birden fazlaysa), giriş yapacağınız ülkeyi ve çıkış yapacağınız ülkeyi belirlemeniz gerekir.

Bunları tamamladıktan sonra, karşılamanız gereken tüm Avrupa vize başvurusu gereksinimlerini gözden geçirmeniz ve ülkenizdeki Schengen konsolosluklarının birinde bir vize randevusu alma sürecini başlatmanız gerekir.

Avrupa Vizesi Ne Kadar?

Schengen vizesinin ücreti yetişkin başına 80€’dır. Ancak, başvuran kişinin yaşına, uyruğuna ve diğer faktörlere bağlı olarak daha düşük bir ücret ödeyecek veya hiç ücret ödemeyecek kategoriler bulunur.

İndirimli vize ücretlerinden yararlanan veya ücret ödemekten muaf olan kategorileri tam olarak belirten Schengen Vize ücretleri listesine göz atın.

AB Vize Başvurusu İçin Uçuş Seyahat Planı Nedir?

Uçuş seyahat planı, ilgili bir uçuşun programının çevrimiçi olarak doğrulanabildiği onaylanmış bir belgedir.

Daha fazlasını öğrenin: Vize başvurusu için uçuş seyahat planı nasıl alınır!

Schengen Vizesi İçin Seyahat Sigortası Nedir?

Acil tıbbi durumlar için en az 30.000 EURO’dan fazla teminat içeren Seyahat Sağlık Sigortanızın Schengen Bölgesi’ndeki tüm konaklamanız boyunca geçerli olması gerekir.

Daha fazlasını öğrenin: Schengen Vize Sigortası nasıl alınır!

Vize Başvurusu İçin Konaklama Belgesi Nedir?

Tüm seyahatiniz boyunca Schengen Bölgesi’nde kalacağınız yeri gösteren onaylanmış bir belge sunmanız gerekir.

Schengen Anlaşması

Avrupa ülkeleri arasında serbest dolaşım konsepti çok eski olup orta çağlarda bulunabilmektedir. Halbuki modern zamanlarda, bu fikir Avrupa’nın yaşadığı 2. Dünya Savaşından kaynaklanan zarardan bu yana konuşulmaktadır. Ancak, bununla ilgili somut eylemler, Avrupa’nın, biri ülkeler arasında hiçbir iç sınır kontrolü olmayan serbest Avrupa fikrini destekleyen taraf, diğeri ise buna kesinlikle karşı olan taraf olan iki karşıt parçanın bitmek bilmeyen bir çekişmesinin içinde sıkışmasıyla 80’lerde yer almıştır.

Bu çok tartışılan konsepti bir sonraki seviyeye taşımaya ortaklaşa karar veren Fransa ve Almanya, serbest dolaşım konsepti bakımından çok daha somut olan ilk adımı atan iki öncü ülkedir. Bu iki ülke, 17 Haziran 1984 tarihinde Fontainebleau’da, vatandaşların serbest dolaşımına ilişkin gerekli koşulların tamamlanmasını onayladıkları Avrupa Konseyi çerçevesinde bu konunun üzerinde duran ilk ülkelerdir.

Bu yolculuğun varılan son noktası olan, ülkeler arası iç sınırların giderek kaldırılmasını ve dış sınırların genişletilmiş kontrolünü kapsayan “Schengen Anlaşması” 14 Haziran 1985 tarihinde imzalanmıştır. Bu Anlaşma, Güney Lüksemburg’da Moselle Nehri üzerinde küçük bir köy olan Schengen’de şu 5 (beş) Avrupa ülkesi tarafından imzalanmıştır: Fransa, Almanya, Belçika, Lüksemburg ve Hollanda.

Beş yıl sonra, 19 Haziran 1990 tarihinde, Schengen Anlaşmasının somut uygulanmasına ilişkin bir Sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşme, iç sınır kontrollerinin kaldırılması hakkındaki konuları, tek tip vize düzenlenmesine yönelik prosedürlerin tanımını, SIS (Schengen Bilgi Sistemi) olarak bilinen tüm üyelere yönelik tek bir veri tabanın faaliyete geçirilmesini ve aynı zamanda dahili makamlarla göçmenlik makamlarının arasında bir iş birliği yapısının kurulmasını kapsıyordu.

Bu şekilde, 27 Kasım 1990 tarihinde İtalya’nın, 25 Haziran 1991 tarihinde Portekiz ve İspanya’nın ve 6 Kasım 1992 tarihinde Yunanistan’ın katılımıyla Schengen Bölgesi konsepti aralıksız bir genişleme yaşadı.

Belirlenen sözleşme ve kuralları da dahil olmak üzere bu Schengen Anlaşmasına rağmen, Schengen Bölgesinin gerçek uygulaması velhasıl 7 (yedi) Schengen üyesi ülkenin (Fransa, Almanya, Belçika, Lüksemburg, Hollanda, Portekiz ve İspanya) iç sınır kontrollerini kaldırmaya karar verdiği 26 Mart 1995 tarihinde başlamıştır.

O zamandan itibaren, Schengen Bölgesi hızlı bir kalkınma ve genişleyen bir trendle nefes almıştır. Böylece, 28 Nisan 1995 tarihinde Avusturya, 19 Aralık 1996 tarihinde Danimarka, Finlandiya, İzlanda, Norveç ve İsveç katılan 5 (beş) yeni ülke olmuştur. Öte yandan, yukarıda belirtilen yedi ülkenin örneği öncülüğünde, 1997 Ekim ayında İtalya ve Aralık Ayında Avusturya da iç sınır kontrollerini kaldırmıştır.

Schengen Anlaşmasıyla bir başka büyük ilerleme 1999 Mayıs ayında “Amsterdam Anlaşması”nın Avrupa Birliğinin hukuki çerçevesinde anlaşmaya dahil edilmesiyle gerçekleşmiştir çünkü geçmişte anlaşmayla belirlenen Schengen sözleşme ve kuralları Avrupa Birliğinin bir parçası değildi ve özerk olarak faaliyet göstermekteydi.

Schengen Bölgesinin genişlemesi, 2000 Ocak ayında Yunanistan, 2001 Mart ayında Danimarka, Finlandiya, İsveç, İzlanda ve Norveç, 16 Nisan 2003 tarihinde Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Malta, Polonya, Slovakya ve Slovenya ve 2004 Ekim ayında İsviçre olmak üzere 15 (on beş) yeni ülkenin katılımıyla refah yolculuğunu sürdürmüştür. Bu başarılı hikaye orada sona ermemiştir, 2007 Aralık ayı itibariyle aynı uluslar kendi kara ve deniz kontrollerini ve 2008 Mart ayında havalimanı ve sınır kontrollerinin kaldırılışını beyan etmiştir.

2008 Şubat ayında, Lihtenştayn bugüne kadar Schengen Anlaşmasını imzalayıp Schengen Bölgesinin parçası olan 26. ve son ülke olmuştur.

İsviçre, 2008 Aralık ayında kara ve 2009 Mart ayında havalimanı sınır kontrollerini kaldırmıştır.

Schengen Anlaşmasının uygulamasına yönelik en yeni önemli olay ise Lihtenştayn’ın Schengen Anlaşmasını imzalanmasından üç yıl sonra 2011 Aralık ayında iç sınır kontrolünü kaldırdığını beyan etmesidir.

Potansiyel Schengen Bölgesi üyeleri

Avrupa Birliğine (AB) üye bir ülke olmak, bu yasal olarak kaçınılmaz bir adım olsa da, kesinlikle, Schengen Bölgesine olan bir üyelikle ilişkilendirilmez. Aşağıdaki AB üyesi ülkelerin çoğunluğu bu ülkeleri Schengen Anlaşmasının dışında bırakan çözülmemiş siyasi meselelere yatkın olmuştur.

2004 yılından bu yana AB üyesi olsa da henüz gibi Schengen Bölgesinin bir devleti olmayan, dolayısıyla fiili bir ada olarak çelişkisini ve ilgili siyasi sorunların çözene kadar Schengen Anlaşmasını imzalayamayan Kıbrıs buna örnek gösterilebilir. AB’nin dışında olan Egemenlik Bölgeleri Ağrotur ve Dikelya da bölgeye katılana kadar başka idare ve mekanizmalara ihtiyaç duyacaktır.

Aynı şekilde, Bulgaristan ve Romanya da Schengen Bölgesine üye olmayan veya Schengen Anlaşmasını henüz imzalamamış 2007 yılından bu yana AB üyesi olan 2 (iki) ülkedir. Bu ülkeler bu bölgeye üye olma konusundaki isteklerini ibraz etmiş ve 2011 Haziran ayında Avrupa Parlamentosu bu talebi kabul etmiş ancak 2011 Eylül ayında Finlandiya ve Almanya’nın bu ülkelerin yolsuzluk ve suçla savaşmaya yönelik mekanizmaları yürürlüğe koyamayacakları konusunda ve aynı zamanda bu ülkelerden Türklerin Schengen Bölgesine yasa dışı girişleriyle ilgili endişelerini ifade etmeleri üzerine bu talep reddedilmiştir.

Schengen Anlaşmasını imzalama olasılığı olan Schengen Bölgesi üyeleri listesinde yer alan bir sonraki ülke Hırvatistan’dır. 1 Temmuz 2013 tarihinde AB’ye katılmış olmasına rağmen ülke henüz bölgenin bir üyesi olmamıştır. Ülke, 2015 Mart ayı itibariyle, üye olmaya hazır olduğunu ifade etmiş ve 1 Temmuz 2015 tarihinde başlayıp 2016 Temmuz sonunda bitmesi beklenen teknik bir değerlendirmeden geçmektedir. Öte yandan, Yunanistan’dan Makedonya ve Sırbistan üzerinden Hırvatistan’a giden, Schengen ülkeleri olarak Slovenya, Avusturya ve Macaristan’a yönelen 2015 göç akınından yasa dışı girişler bölgenin sürdürülebilirliği ve özellikle de bu durumda daha fazla genişlemesi hakkında pek çok soru getirmiştir. Ayrıca, ülke Hırvatistan sınırından çok sayıda yasa dışı girişle uğraştığı için Macaristan onun Hırvatistan’ın Schengen Bölgesine katılımına muhalif oy veren taraf olabileceğini belirtmiştir.

Schengen’in parçası olmayan Schengen Ülkesi Bölgeleri

Azorlar, Madeira ve Kanarya Adaları dışında Avrupa kıtasının dışında yer alan hiçbir ülke Schengen Bölgesinin bir parçası değildir veya Schengen Anlaşmasını imzalamamıştır.

Buna göre, Fransa’ya bağlı olup Avrupa dışında yer alan 6 (altı) bölge (Fransız Guyanası, Guadeloupe, Martinique, Mayotte, Réunion ve Saint Martin Kollektivitesi) AB üyesidir ancak Schengen Bölgesi üyesi değildir ve bu nedenle Schengen vizesi Fransa tarafından düzenlenmiş olsa bile bu bölgelerde geçerli değildir. Bu bölgelerin her birinin Avrupa Ekonomik Alanına üye olmayanlara ve İsviçre vatandaşı olmayanlara yönelik kendi vize politikaları ve rejimleri bulunmaktadır.

Şu 4 (dört) bölge de Fransa’ya bağlı olup Avrupa topraklarının dışında kalan ve AB veya Schengen Bölgesine üye olmayan topraklardır: Fransız Polinezyası, Fransız Güney ve Antarktika Toprakları, Kaledonya, Saint ve Wallis ve Futuna.

Şu 6 (altı) bölge Karayipler’de Hollanda’ya bağlı topraklardır: Bonaire, Sint Eustatius ve Saba (Karayip Hollandası) ve Aruba, Curaçao ve Sint Maarten (Hollanda Krallığı’nın bağımsız ülkeleri). Bu toprakların hiçbiri AB veya Schengen Bölgesi üyesi değildir ve kendi vize politika ve rejimleri bulunmaktadır.

Svalbard bölgesi Norveç’e bağlı olup Uluslararası Hukuk altında özel bir durumdan yararlanır ancak Schengen bölgesinin bir parçası değildir. Bu bölge buraya giriş için herhangi bir vize rejimi uygulamamaktadır ancak vatandaşı olmayanlar Schengen Bölgesinden seyahat etmeden buraya giremez.

Şu 2 (iki) bölge Danimarka’ya bağlıdır: Faroe Adaları ve Grönland. Yine de, ikisi de AB veya Schengen Bölgesi üyesi değildir. Vize rejimleri bakımından, Danimarka vizesi olanlar bile bu iki bölgeye vizesiz girememektedir, ancak Nordik Pasaport Birliği’ne üye ülkelerin vatandaşları bu bölgelere sadece Kimlik belgeleriyle girebilmektedir.


YURTDIŞI VİZE DANIŞMANLIĞI İÇİN VİZE DEPARTMAN SORUMLUSU TUĞBA DURUR HANIM'DAN RANDEVU ALINIZ. AİLE BİRLEŞİMİN'DEN ALMANYA'YA GİDECEK ÖĞRENCİLERİMİZE VİZE DANIŞMANLIK HİZMETİ ÜCRETSİZ OLARAK VERİLMEKTEDİR.